Kaz Dağları ve Türkiye’de Madencilik Uygulamaları Üzerine Notlar

Son birkaç aydır kamuoyunun gündemine yoğun bir şekilde girmiş olan Kazdağları’nda altın madeni aramacılığı ve işletilmesi konusunu irdeleyecek olan bu yazı, kısmen de maden aramacılığı, Türkiye’de maden tarihi ve maden politikalarına değinecektir.

Kazdağları’nda süre giden maden çalışmaları ve tartışmalarına değinmeden önce Türkiye’de madenciliğin tarihine ve dönemsel politikalarına bakmakta, tarihsel arka plan açısından fayda olduğunu düşünmekteyiz.

Türkiye’de Madencilik

Bilim dünyası Anadolu’yu madenciliğin beşiği olarak bilmektedir. Türkiye’de madenciliğin tarihi M.Ö. 7000 yıllarına kadar gitmektedir. Doğu Anadolu’da volkanik bir kayaç olan obsidyenin cilalı taş devrinde başka topluluklara takas yoluyla satışı göz önüne alınırsa madencilik faaliyetleri ilkel dahi olsa oldukça eskiye gitmektedir. Daha sonralarda ise Anadolu topraklarında bakır (M.Ö. 6000), kurşun, altın, gümüş madenlerinin insanlığın çeşitli dönemlerinde çıkarılmış ve kullanılmış olduğunu hem arkeologlar, hem sosyal antropologlar hem de jeologlar yaptıkları çalışmalarda ortaya koymuşlardır.

Osmanlı döneminde de Ermeni, Rum ve Türk toplulukları çeşitli nedenlerle bu değerli ve baz mineralleri çıkarmış, top, silah, günlük hayattan kullanılan alet-edavat, altın para ve diğer daha az değerli para üretimi için kullanmışlardır.

***

Yazının devamını Hukuk Defterleri dergisinin 21. sayısında okuyabilirsiniz.

print