2018-2019 Öğretim Yılına Girerken Yıl Yeni, Dertler Eski

Son zamanlarda her yeni öğretim yılının başlangıcına, iktidarın kendi ideolojik kimliğine uygun, kendisi için siyasal rakip gördüğü her olgu ve oluşuma karşı nokta atış denebilecek, sloganlara dönüşmüş yeni uygulamalar damgasını vurdu. Bunlardan kimilerini rastgele anımsayalım:

“Eğitimde 4+4+4 dönemi.”
“Dindar ve kindar bir nesil yetiştireceğiz.”
“Müfredat baştan aşağı değişiyor.” “Sınav sistemi sil baştan.” “Dershaneler kapanacak.” “Yöneticiler mülakatla atanacak.” “Proje Okul dönemi başlıyor.”
“TEOG da neymiş, kaldırıyorum onu.” ……….

Bu öğretim yılının başlangıcına ise Prof. Dr. Ziya Selçuk’un yaklaşık üç ay önce Milli Eğitim Bakanı olarak atanması damgasını vurdu desek yanlış olmaz.

24 Haziran 2018 seçimlerinden sonra, eskilerin deyimiyle nev-i şahsına münhasır( benzerlerinden ayrılan, kendine özgü, özgün)“tek kişi” odaklı yeni yönetimin 16 kişilik ilk Bakanlar Kurulu 8 Temmuz günü açıklandığında, en çok dikkat çeken ve tartışılan, kamuoyunda beklentiler oluşmasına neden olan kişi, Milli Eğitim Bakanlığına getirilen Prof. Dr. Ziya Selçuk oldu.

Yazının devamını Hukuk Defterleri’nin 15. sayısında okuyabilirsiniz.

print