Bilimkurgudan Gerçeğe: Robotlar da Sosyal Adalet İster mi?

Philip K. Dick, “Androidler Elektrikli Koyun mu Düşler?” isimli romanında1 çizdiği distopik evrende, gelecekte “imkanı olan” insanların büyük çoğunluğunun Mars’a göç etmiş olduğu ve geride kalanların “android”lerle iç içe (ama bunların insanlar ile aralarında kesin ve “yasal” çizgilerin olduğu) karanlık dünyadaki yaşamlarını yerleştirdiği arka planla sunduğu, “isyan eden” androidler ve onların peşindeki android avcılarının hikayesiyle ahlak ve “insanlık” ekseninde diyebileceğimiz bir sorgulamayla yüz yüze getirir bizi. İlk bakışta insan gibi görünen, insan gibi “davranan” androidlerin “rüyalarına” atıf yapan romanın ismine, bu kez bu yazının başlığında başka bir açıdan atıf yapmak ve Endüstri 4.0, Nesnelerin İnterneti gibi günümüzün giderek popüler hale gelen “insansız üretim” eksenli tartışmalarına bu defa bilimkurgu ekseninden başka bir tartışma açmak bu yazının sınırlı amacını oluşturmaktadır diyebiliriz. Diğer taraftan Carl Freedman’ın Bilimkurgu ve Karafilm üzerinden kurduğu diyalektik ilişki2, Robotların bilimkurgu üzerinden özet bir okumasını sağlayabilmek için oldukça elverişli bir zemin sunmaktadır. Bu zemin üzerinde hareket etmeye gayret ederek bilimkurgu üzerinden popüler bir tartışmayı devam ettirmeye çalışacağız.

***

Yazının devamını Hukuk Defterleri’nin 20. sayısında okuyabilirsiniz.

print