Bir Düşünce Olarak: Ceza Evlerini Rehabilitasyon Merkezlerine Dönüştürme

İnsanların suça yönelmesinde içinde bulunduğu sosyal çevrenin önemi, cezaevlerinin suçların önlenmesindeki katkısının ne derecede olduğu ve bunlara yönelik çözüm önerileri, insan onurunun geri kazanılması için öncelikli olarak tartışılması gereken sorunlardır. Zira 1990 öncesi Rus Ceza Yasası’nın 20. maddesine göre; ceza, işte çalıştırılarak, yasalara ve sosyalist toplum yasalarına saygıyı aşılayarak, hükümlünün yeniden eğitimini sağlamayı amaçlayan bir yaptırımdır1. Yeni suçların önlenmesini de amaçlayan ceza, bedensel acılara yol açamaz, insan onurunu çiğneyemez2. Her ne kadar dünya genelinde yönetim anlayışları değişse de yönetilen ve suçlu özelliğini koruyan, infaz hukuku anlamında koruma altına alınması gereken tek model insandır.

Toplumdaki sağlıklı insan modeli

Sağlıklı düşünebilen insan, toplumdaki sağlıklı insan modelini oluşturur. Sağlıklı düşünme becerisi; insanın günlük yaşam içinde karşılaştığı problemleri, çözüm yöntemleri içerisinde optimal olanını seçerek, gerekli iletişim araçlarını kullanarak, çözüme kavuşturabilen insan modeli becerisidir. İnsan; karakteri, mesleği ve yetenekleriyle toplum içinde yer edinip birey haline gelir.

Medeni Kanun m. 28’e göre: “Kişilik, çocuğun sağ olarak tamamıyla doğduğu anda başlar ve ölümle sona erer. Çocuk hak ehliyetini, sağ doğmak koşuluyla, ana rahmine düştüğü andan başlayarak elde eder”3. İnsan ana rahmine düştüğü andan ölüme kadar, bir “süreç” içerisindedir. Bu süreç boyunca gelişim ve ilerleme gösterir. Peki bu süreç içerisindeki gelişim ve ilerleme kendiliğinden mi olmuştur?

***

Yazının devamını Hukuk Defterleri’nin 33. sayısında okuyabilirsiniz.

print