İade ve Güncel Gelişmeler

“İade” kurumuyla amaçlanan; işlemiş olduğu veya işlediği iddia edilen suçtan dolayı, farklı bir devletin ülkesinde bulunan kişi hakkında soruşturma veya kovuşturma işlemlerinin yapılabilmesi yahut hükmolunan cezanın infaz edilebilmesidir. İade kurumu 765 sayılı mülga Türk Ceza Kanunu’nun 9. maddesinde, 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun da 18. maddesinde düzenlenmişti. Bununla birlikte 18. madde, 5 Mayıs 2016 tarihinde yürürlüğe giren 6706 sayılı Cezaî Konularda Uluslararası Adlî İş Birliği Kanunu ile yürürlükten kaldırılarak iade kurumu bu Kanunda daha ayrıntılı bir biçimde düzenlenmiştir.

Güncel gelişmeler ışığında, adli yardımlaşmanın bir alt başlığı olarak nitelendirilebilecek iadenin daha da önem kazandığı görülmektedir. Gerçekten de 15 Temmuz darbe girişiminin ardından, darbeye kalkışan örgüte mensup olduğu iddia edilenlerin Türkiye’de yargılanması için birçok girişimde bulunulmuştur. Özellikle gündemi meşgul eden birçok iade talebi ve bu taleplerin sürüncemede bırakılması veya reddedilmesi, güncel gelişmeler ekseninde iade kurumunu tartışmayı zorunlu kılmaktadır.

Mevzuattaki Gelişmeler

İade kurumuyla ilgili mevzuattaki önemli bir değişiklik 15 Ağustos 2017 tarihinde, 694 sayılı Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnamesi (OHAL KHK’si) ile 2937 sayılı Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu’nun (MİT Kanunu) 26. maddesine son fıkranın eklenmesidir. Değişiklikle, belirli insan hakkı ihlallerine karşı bir güvencenin varlığı, milli güvenlik ve ülke menfaatlerinin gerektirmesi halinde siyasi mekanizmaya iade ve takas imkânı tanınmıştır.

İlgili hüküm “Türk vatandaşları hariç olmak üzere tutuklu veya hükümlü bulunanlar; ırkı, etnik kökeni, dini, vatandaşlığı nedeniyle cezalandırılmayacağı, onur kırıcı ceza veya muameleye tabi tutulmayacağı ya da işkence ve kötü muameleye maruz kalmayacağına ilişkin güvenceler bulunması kaydıyla, milli güvenliğin veya ülke menfaatlerinin gerektirdiği hallerde Dışişleri Bakanının talebi üzerine Adalet Bakanının teklifi ve Cumhurbaşkanının onayı ile başka bir ülkeye iade edilebilir veya başka bir ülkede tutuklu ya da hükümlü bulunanlar ile takas edilebilir” şeklindedir.

Yazının devamını Hukuk Defterleri’nin 13. sayısında okuyabilirsiniz.

print