Hukuki uyuşmazlıklarda, yargı süreci dışında alternatif çözüm yöntemi olarak tanımlanan arabuluculuk Türkiye’de ilk gündeme geldiğinde, yargı dışı çözüm yolları konusunda aşırı hevesli çevreler dışında yeterince tartışılmadı, kamuoyunun gündemine girmedi. Uyuşmazlığın taraflarının yargıya gitmeden sorunlarını kendi arasında çözmesine dair yöntem geliştirilmesine neden itiraz edilsindi! Hak savunucusu işçi sendikalarının “zorunlu arabuluculuk” düzenlemesine kadar konuya yabancı tutumlarının sürecin işçiler aleyhine hızla ilerlemesinde payı vardır.1 Sarı sendika olarak nitelendirilen sendikaların sürece ciddi desteği ise ayrıca tartışılması gerekmektedir.
Hukuk örgütlerinin, toplumların sınıfsal yapısını göz ardı eden hukuki yaklaşımları, birçok meselede olduğu gibi arabuluculuk meselesinde de anlama ve itiraz etme süreçlerini oldukça geciktirmiştir.
Arabuluculukta hiçbir ülkede olmadığı şekli ile “zorunluluk” unsurunun getirilmesi ile birlikte tartışmalar hızlansa da, artık geri dönüşü zor bir yola girildi.
Alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemi (Alternative Dispute Resolution, ADR) ilk ABD’de, sonra Avrupa ülkelerinde kimi farklı yaklaşımlarla uygulansa da, en nihayetinde liberal piyasa düzeninin işleyiş kurallarına en uygun çözüm yöntemi olduğunda birleşilmiştir.
***
Yazının devamını Hukuk Defterleri’nin 29. sayısında okuyabilirsiniz.