Neo-Liberal Dönüşüm İçinden Bir Direniş: Adil Emek Örgütü (FLA)

Giriş

Bu kısa çalışma bir sivil toplum örgütünün uluslararası ölçekte özellikle çalışan haklarının korunması doğrultusunda hareket edişinin kısa tarihini ve yorumunu içermektedir. Bu örgütün Türkiye dahil birçok ülkede gerçekleştirdiği çalışan haklarının korunması yönündeki faaliyetleri çalışma alanının bir bölümünü oluşturmaktadır. Burada aktarılmak istenen sadece bu yöndeki çabaların mevcut ekonomik yapı içerisinde bir gedik açıp açamadığına ilişkindir. Yazar oldukça tartışmalı olan bu konu üzerine dışarıdan ve örgütü tanıma konusunda sınırlı bilgi ile bir çerçeve oluşturmayı denemektedir. Bu nedenle makale geliştirilmeye ve tartışmaya son derece açık bir tabloya birkaç fırça darbesi vurmaktadır.

Bilindiği gibi 90’lı yıllardan bu yana çalışanların haklarını koruma ve geliştirme amaçlı birçok uluslararası faaliyet bulunmaktadır. Özellikle doksanlı yılların öne çıkışı ile çalışan haklarında ortaya çıkan gerileyiş arasında ilişkinin rastlantısal olmadığını düşünüyoruz. Küresel rekabetin artışının bu konuda belirleyici aktör olduğuna dair birçok iktisadi ve sosyal veri elimizdedir. Bu mevcut durumun yani çalışan haklarındaki gerilemenin, yoksullaşmanın yükselişinin ve gelir dağılımındaki dengesizliklerin oluşturduğu ana tema uluslararası sosyal politika çerçevesinde ele alınmaya ve çeşitli örgütler tarafından konu üzerinde durulmaya başlandı. Dünya Bankası, Uluslararası Çalışma Örgütü, Uluslararası Para Fonu, Dünya Ticaret Örgütü, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı gibi birçok resmi örgüt bu alanda çeşitli raporlarını doksanlı yıllardan itibaren yayınlamaya başladı. Ayrıca bu ilginin bir diğer uzantısı olarak da uzmanlık alanlarını da içeren bir tarzda çeşitli sosyal konularda işbirliğini geliştirme yolu ile birçok sivil toplum örgütüne aktarılan projeler yardımı ile destek olunmaya başlandı.

Destek sağlanan kurumlardan biri de uluslararası ölçekte faaliyet gösteren yine uluslararası nitelik taşıyan sivil toplum örgütleridir. Bu örgütler demokratikleşme, katılımcılık ilkeleri çerçevesinde farklı çıkar gruplarını temsilcileri arasında sosyal diyalogun ve uyumun sağlan- ması gibi işlevleri icra etmektedir. Kuşkusuz küreselleşme hareketleri ve bunun toplumsal yapıda meydana getirdiği farklı yöndeki değişimler devletin sosyal politika alanında daha az yer alması gibi birçok olguyu etkilemiştir.

Ulus devletin sosyal politika alanını bir ölçüde boşaltması ile bu alanı uluslararası sivil toplum örgütlerinin doldurmaya gayret ettiği gözlenmektedir. Uluslararası sivil toplum örgütleri başta çalışan hakları olmak üzere birçok sosyal içerikli konuyu, üretimi gerçekleştiren markalar ve onların tedarikçileri açısından denetlemeye ve uluslararası çalışma normlarına uygun hale getirmek için bir çaba içinde oldukları anlaşılmaktadır. Özellikle çok uluslu firmaların sosyal sorumluluk bağlamında uygulamaya başladığı işyeri davranış kurallarının gönüllük esasına göre düzenlenmesi, yaptırımlarının sınırlı kalması gibi unsurların sosyal politika ile uygunluğunun tartışmalı olduğuna işaret edilmektedir. (aktaran: Ş. Gökbayrak 2013: 211)

Uluslararası sivil toplum kuruluşlarının yaptığı denetimlerin farklı, görünür ve etki alanının genişlemesi esas olarak küresel ekonominin araçları vasıtası ile olduğu düşünülebilir. Özellikle çok yaygın olarak ve geniş bir kitle tarafından kullanılan sosyal medya araçları sayesinde kısmen sınırlı da olsa sosyal politika alanında gerçekleşen gerilemenin sınırlı bir ölçüde karşılanmasının mümkün olduğuna dair görüşler bulunmaktadır.

Dünya üzerinde farklı gelişmişlik düzeylerindeki ülkelerin çalışanlarının çıkarlarını korumak noktasında sendikalara duydukları ihtiyacın, küreselleşme ile birlikte artmakta olmasına rağmen, başta Türkiye olmak üzere birçok ülkede sendikaların çalışanların haklarını gerçekleştirme de sınırlı rolleri bulunmaktadır. Üstelik sendikalaşma oranlarının küreselleşme etkisi ile son yıllarda azaldığı gerçeğini de unutmamak gerekir. (https://stats.oecd.org/Index.aspx?- DataSetCode=UN_DEN) OECD ortalamaları son yıllarda önemli ölçüde düşme eğilimindedir.

Küreselleşme süreci ile üretimin sınırlarının kalktığını ve çevre ülkelerde üretilenlerin büyük alıcısının çoğunlukla merkez kapitalist ülkeler olduğu bilinmektedir. Dolayısıyla bu çevre ülkelerde yaşanan çeşitli türde sosyal hak kayıplarının giderek artması sosyal medya başta olmak üzere birçok kanaldan mal ve hizmet tüketicilerine aktarılabilmektedir. Bilgi akışının hızlı olması, haberleşme kanallarının genişliği özellikle batı ekonomisinin yüksek gelirli ve bilinç düzeyi yüksek tüketicileri ve sivil toplum örgütleri tarafından izlenmekte ve hızla değerlendirilmektedir. Mal ve hizmet üretiminde uluslararası rekabetin de ayrıca hız kazanması küresel bir dünyada tüketicilerin medya yardımı ile kısa sürede örgütlenebildiklerini ve kamuoyu oluşturduklarını görmekteyiz.

Bu yeni gelişen olgu şirketlerin küresel rekabeti yönü ile ciddi bir önemi içermektedir. Bu itibarla her ticari firmanın pazar payının azalması ve küresel rekabette geri adım atmasının, ödeme güçlüğü içine düşmesi ve pazarı terk etme anlamını taşımaktadır. Bu durum elbette ne şirket yöneticileri ne de şirketin hissedarları açısından kabul edilebilir değildir.

Sendikaların etkisinin giderek azalma eğilimi taşıdığı bir dünya içinde, neo-liberalizmin etki alanının genişlediği bir iklimde paradoksal olarak çalışanların sosyal politikalara ihtiyacının yükselmektedir. Bu bağlamda sivil toplum örgütlerinin sağlayabildiği bir korunma mevcut durumu bir ölçüde geliştirebilir mi? Sorunun yanıtını araştırabilmek için uluslararası nitelikteki bir sivil toplum örgütünü ele alıp incelemek ve tartışmak bu çalışmanın konusu olmuştur.

Adil Çalışma Örgütü (Fair Labour Association-FLA) genel olarak aşağıda belirtilen konular çerçevesinde kendisine üye olan çok sayıda markayı ve tedarikçisini denetlemekte ve bu denetimlere ait raporları kamuoyunun bilgisine sunmaktadır. Temel olarak hazırlanan raporlar aşağıdaki ana başlıklar halinde gruplanmaktadır.

1- İşe Alım ve Yerleştirme & Performans Değerlendirme
2- Ücret ve Yan Haklar
3-Çalışma Saatleri                                                                                                                                                        4-İşten Çıkarmalar ve Daralmalar/Küçülmeler                                                                                                5- Şikayet Mekanizmaları                                                                                                                                     6-Endüstriyel İlişkiler (Sendikal Haklar)                                                                                                            7- İşyeri Davranış Kuralları ve Disiplin                                                                                                            8-İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği                                                                                                                                9- Çevrenin Korunması gibi konuları bu konuların alt başlık halinde düzenlenen ayrıntılarını ele almaktadır.

Adil çalışma Örgütünün Kısa Tarihçesi (FLA)

90’lı yılların başında ABD kamuoyunda ciddi olarak tartışılan çocuk işçilerin ürettikleri kıyafetlerin insanlık dışı koşullarda yapılan çalışmalarla ortaya çıktığının anlaşılması, özellikle hazır giyim ve ayakkabı sektörünün son derece kötü çalışma koşullarının Clinton hükümeti tarafından düzeltilmesine yönelik bir dizi çabanın ortaya çıkmasına yol açmıştır. Bu bağlamda çatısı altında giyim endüstrisi işverenleri, sendikalar ve insan hakları gruplarının temsilcilerinin bulunduğu AIP adlı bir örgüt 1996 yılında kurulmuştur. (Apparel Partnership Industry).

Ancak bir süre sonra giyim endüstrisindeki hak ihlallerinin AIP tarafından çok fazla dikkate alınmadığı ve firmaların sadece gönüllük esasına göre denetlendiği anlaşılınca, giyim endüstrisi çalışanları sendikası UNITE bu ortak grubun içinden ayrıldı. İşte FLA bu aşamada kurulmuştur. Kuruluş amacı ve önemli ölçüde tekstil sektöründe özellikle hazır giyim ve ayakkabı sektöründe mevcut çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve ücretlerin düzeltilmesi konularını öne çıkarmıştır. Bu konuda FLA’nın işyeri davranış kuralları ve uygunluk göstergelerini ILO’nun ilkeleri çerçevesinde geliştirmiştir. Bu kurallar genel olarak bugün de kullanılan işyeri davranış kuralları ve uygunluk göstergeleri olarak adlandırılmaktadır. (Workplace Code of Conduct)

ILO’nun saptadığı ilkeler çerçevesinde genişletilmiş ve yeniden değerlendirilmiştir. Ancak sendikalar, bu mevcut kuralların (Code of Conduct) bağlayıcı olmadığını değerlendirerek FLA örgütü içinde yer almamışlardır.

Sendikaların bu ayrılışını takip eden süreçte FLA ve ona alternatif olarak örgütlenen WRC kurulmuştur. (Worker Right Consorsium-İşçi Hakları Konsorsiyumu) O dönemde FLA ile rekabet içinde olan WRC, işçi hakları konusunda çok daha ileri sayılabilecek hamleler yapmakta idi. (K. Erçel 2007:24 , S.Prakash-J.Rovenpor 2016: 5-36 )

90’lı yılların ortalarından itibaren ABD tüketicileri “ister istemez ortak oldukları sömürü” mekanizmasına karşı çıkmak adına buralarda üretilmeyen ürünleri daha pahalı almaya razı olmuşlardır (U.S News and World Report ’dan aktaran K. Erçel 2007:24 ). Günümüzde WRC halen çalışmaya devam etmektedir. WRC nin üyeleri FLA’ya da üye olan bazı üniversitelerden oluşmaktadır. Üniversiteler iş yaptırdıkları bazı markalara baskı yaparlarsa ve onları ikna ederse üretim yapılan fabrika WRC tarafından denetlenebilmektedir (K. Erçel 16.05 2016. tarihli görüşme notları).

Özet olarak, FLA, üç binden fazla üye kuruluş ve tedarikçiyi bir araya getirerek 80 civarında ülkede saptanan işyeri davranış kuralları çerçevesinde sosyal uygunluk denetimleri yapan uluslararası bir sivil toplum örgütü niteliğindedir (A.Marx, 2008: 253-273). Ağırlıklı olarak ilgilendiği alanlar hazır giyim ve ayakkabı sektörü olmakla birlikte tarım ve elektronik sektöründe bazı büyük markalar FLA üyeleri arasındadır. Afrika, Asya ve Amerika kıtalarında faaliyet gösteren çok sayıda marka ve tedarikçisi bu örgüte üye olmuştur.

FLA’nın Örgütlenmesi ve Gelirler: 1

FLA‘nın yönetimi 3 yıl için seçilen 19 üyeden oluşmaktadır. Bu üyelerin arasından bir kişi yönetim kurulu başkanı olarak görev yapar. Kurulda oluşan temsilciler şu şekildedir. 1 başkan, 6 marka temsilcisi, 6 üniversite temsilcisi, 5 çeşitli sivil toplum örgütlerinin temsilcileri, 1 hukuk bürosu temsilcisi. Bu kurul yılda 4 kez düzenli olarak toplanmaktadır. Yönetim kurulunun oluşmasında adaylar aday komiteleri tarafından seçilmekte ve bir bölüme birden fazla aday bulunabilmektedir. Başkanın seçilmesi ise her temsil grubu iki aday göstermekte, yani toplam altı aday içinden en çok oy alan kişi Başkan olmaktadır. Başkan bütün yönetim kademesi tarafından ortak olarak ( 19 kişi ) üç yıl için seçilmektedir .

FLA‘ya başta ABD olmak üzere dünyanın her tarafından birçok marka üye olabilmekte, cirolarına göre bir üyelik aidatı ödemektedir. Üye markaların çoğu tekstil ve hazır giyim, ayakkabı, gıda ve elektronik, tarım alanında oldukları anlaşılmaktadır. FLA’ya üye üniversiteler ise sadece ABD içindeki kamu ve özel üniversiteleridir. Bu üniversiteler aynı zamanda tekstil alanında üretim yaptıran lisanslı üretici durumundadır. Bunun dışında üniversiteler aynı zamanda FLA‘nın çalışma alanlarında bilimsel araştırma yapan kurumlar olarak da görev yapmaktadır. FLA kendi tanımında uluslararası bir “çok paydaşlı” sivil toplum örgütü olduğunu belirtmesine rağmen, çalışanların örgütleri olan sendikaların FLA içinde bir temsiliyetleri bulunmamaktadır.

FLA’nın küresel ölçekte yerleşik üç bürosu bulunmaktadır. Bunlar Çin, İsviçre ve ABD’de bulunmakta, bunlar vasıtası ile Avrupa, Afrika, Ortadoğu, Doğu Asya, Güney Asya, Orta ve Güney Amerika’da bulunan firmalar üzerinde denetim yapılmaktadır. Toplam merkez ofisi dışında çalışan sayısı 50-60 kişi civarındadır. (M. Tuna ile görüşme notları 10.05.2016. )

FLA‘nın gelirlerinin hemen hemen tamamı üye firmaların aidatları, eğitim gelirleri ve özel projelerden gelmektedir. 2013 yılı gelirleri 7 milyon USD civarındadır (Sethi, Rovenpor,2016:15). FLA üye aidatları üç bölümden oluşur: 1) üye markalardan alınan aidat gelirleri; 2) üye üniversitelerden alınan aidatlar; 3) üye üniversitelerin logolu ürünlerini üreten firmaların aidatları. Bunların dışında son dönemde mevcut gelir kaynaklarına ilave olarak ABD Çalışma Bakanlığından yaklaşık 5 milyon dolarlık bir kaynak eklenmiştir. Bu kaynak Türkiye’de fındık üretiminde çocuk çalıştırma ve zorla istihdam odaklı iki buçuk senelik bir proje için tahsis edilmiştir (K.Erçel 10.05.2016 tarihli görüşme notları).

FLA‘nın Genel Denetim Sistemi

Uluslararası bir sivil toplum örgütü konumunda olan FLA kendisine üye olan markaları ILO standartlarını esas alan bir biçimde “insancıl çalışma koşullarını sağlamayı hedefleyen işyeri kurallarının “denetlemesini yapar. Bu denetimlerde esas amaç kendi sitelerinde ifade edilen biçimde;

1- Teşhis, 2- Uygun çözümler, 3- Yeniden kontrol ve 4- İyileştirmeler olarak dört ana grupta toplanmaktadır. Bu denetimlerde esas olan FLA‘nın işyeri davranış kurallarına ve uygunluk göstergelerine denetim yapılan markanın uygunluğunu ölçmek, uyumsuzluğunu saptamak, uygunluğun temin edilebilmesi için sürdürülebilir düzenlemeleri sağlamaktır. (http://www.fairla- bor.org/tr/our-work/labor-standards)

Genel olarak FLA‘nın markaları düzenli denetlemeleri bulunmaktadır. Ancak FLA üyesi markaların tedarikçilerinin rastlantısal örnekleme yöntemiyle seçilmiş % 5’i her sene denetime tabidir ve sonuçlar FLA’nın web sitesinde yayınlanır. Bu sitede tarihinden beri gerçekleştirilmiş olan civarında denetim raporu bulunmaktadır (K. Erçel 16.05.2016 tarihli görüşme notları).

FLA denetiminin esasında üye olmak için başvuran markalara üç yıllık akreditasyonu (tanınmış olmak) için bir süre tanınmaktadır. Bu süre içinde akredite olmayı bekleyen markanın işyeri davranış kurallarını ve uygunluk göstergelerini tamamlaması beklenmektedir. Bunun sağlanabilmesi için sağlıklı bir denetim sistemini kurması, satın alma uygulamalarını oluşturması, sosyal açıdan uygunluğunu sağlaması ve standartlarını belirlemesi gerekmektedir. Marka bu aşamaları tamamlayınca üç yıl içinde bir denetime tabi olmaktadır. Denetimi tamamlanıp bütün koşulları yerine getirmiş marka, FLA nezdinde akredite olmuş, daha sonraki denetimleri de azalmış olmaktadır. Bu düzenli yapılan dene- timlerde hangi markaların denetleneceğine FLA yönetim kurulu tarafından karar verilmektedir. Genel olarak uygulama da bir markanın FLA tarafından akredite olduktan sonra denetleme oranı yüzde bire kadar azalmaktadır.

FLA’nın Şikayetlere Bağlı Denetimleri ( Üçüncü taraf şikayetleri)

Markalar ve tedarikçiler yani üye kuruluşlar hakkında bunların dışındaki kurum veya kişilerden gelen (Üçüncü Taraf) şikayetler FLA kendi iç işleyişine göre üç farklı adımdan oluşan bir inceleme yöntemi bulunmaktadır.

İlk adım şikayetin FLA’ya ulaşmasıdır. Bu aşamada ilk ön inceleme yapılır. Burada yapılan şikayetin dikkate alınıp alınmayacağı FLA tarafından ele alınır. Şayet şikayet konusu incelenmeye değer bulunursa, şikayetin yapıldığı markaya detaylı olarak konu iletilir. Bu yönü ile ikinci adıma geçilmiş olur. Bu adımda marka kendi iç denetimini şikayet konusunda yaptırmak zorunda olduğu aşamadır. Bu aşamada markanın kendi iç denetimini yapmaktan vazgeçip ve doğrudan üçüncü adıma geçilmesini FLA’dan isteyebilir. Şayet marka kendi iç denetimini yapar ve sonucunu 15 gün içinde FLA’ya bildirirse, FLA bu denetimin kendi iç denetimine uygun olup olmadığını değerlendirir ve bir sonuca varır. Şayet marka ile aynı düşünceyi paylaşmıyorsa yeniden şikayeti değerlendirmek için üye markaya yeni bir 15 günlük bir ek süre daha verir.

Özet olarak FLA iç denetimi şikayet için uygun bulunmadığı durumlarda en çok 30 gün içinde 3. aşamaya geçilmesine karar verilir. Bu aşamada FLA kendi denetçilerini veya gerektiği durumlarda o alanda çalışan FLA örgütü dışından bağımsız denetçileri işyerine gönderir. Bağımsız denetçinin hazırladığı rapor kesin değildir. Hazırlanan rapor karşılıklı olarak şikayetçi tarafa ve ilgili markaya aynı zamanda verilir. Tarafların hazırlanan rapor hakkında görüşleri alınır, itiraz edilen noktalar bağımsız denetçi tarafından rapor üzerinden yeniden değerlendirilir. Son hali yapılan itirazlar değerlendirildikten sonra ortaya çıkar.

Nihai rapor gelen itirazları dikkate alarak hazırlandığı için FLA markadan 30 gün içinde tamamlanacak bir iyileştirme planı ister. Bu plana göre yapılacak iyileştirmelerin de gün içinde uygulanmasını istemektedir (M.Tuna ile görüşme notları).

Görüldüğü gibi FLA denetçisi veya bir bağımsız denetçi tarafından hazırlanan raporun son halini alması ve sonuçlanması oldukça uzun bir süreci izlemektedir.

Denetimin Muhtemel Sonuçları

FLA tarafından yapılan denetimlerin sonucu ortaya çıkan raporlar, FLA’nın sitesinde yayımlanarak, kamuoyu ile paylaşılmaktadır. Bu raporlarda marka adı yayımlanır ancak üretimin yapıldığı işyeri veya fabrikanın adı belirtilmemektedir. Öte yandan zaman zaman yayımlanan bu bilgilerin sosyal medya tarafından haber yapılması veya bu yol ile basına iletilmesi söz konusu olabilmektedir. Özellikle hazır giyim ve ayakkabı tüketicilerinin bu haber siteleri vasıtası ile üretici firmanın nitelikleri hakkında bilgi sahibi olması, tüketim tercihlerinin değişmesine yol açtığına dair birçok örnek bulunmaktadır.

FLA’nın kendisine üye olan markaları üyelikten çıkartması gibi bir gündemi şu ana kadar olmamıştır. Ancak FLA’nın web sitesinde bulunan kendi iç yönetmeliği uyarınca markalar bazı özel durumlarda FLA yönetim kurulu kararıyla üyelikten çıkarılabilmektedir. Bugüne kadar üyelikten çıkarılan bir marka olmamakla birlikte sadece 2008 yılında Russell Corporation’ın adlı markanın üyeliği Orta Amerika’da gerçekleşen ciddi sendikal hak ihlalleri nedeni ile bir süreliğine dondurulmuştur (K.Erçel 16.05.2016 tarihli görüşme notları). Bununla beraber FLA’nın işyeri davranış kurallarına aykırı davranan markaların sadece web sitesinde raporlarını yayımlayarak, sosyal medya üzerinden veya diğer sivil toplum örgütleri aracılığı ile dolaylı bir baskı oluşturma imkanı bulunmaktadır. FLA‘nın kendine üye olan marka üzerindeki denetiminin çoğunlukla markanın kendisi açısından bir baskı olarak değerlendirildiği düşünülmektedir.

FLA’nın (Adil Emek Örgütü) Kısa Bir Değerlendirmesi

Uluslararası sivil toplum örgütleri özellikle son dönemlerde küresel anlamda sosyal sorunlarla artan oranda ilgilenmeye ve bu ilgilerini genişleterek sürdürmeye başlamışlardır. Bu ilgilerin temelinde özellikle gelişmiş ülkelerde öne çıkan bir dizi hak ihlali ve bu ihlallerin kamuoyu vicdanı zedeleyici etkilerinin bulunması ve tüketicilerin dikkatini artan oranda çekmesi yatmaktadır. Çocuk işçiliğin en kötü biçimlerinin başta Hazır Giyim ve ayakkabı sektöründe kullanılması, bu alandaki ücretlerin düşüklüğü gibi temel unsurlar başta gelişmiş ülke tüketicilerini etkilemekte ve sosyal medya tarafından çok daha geniş bir kitleye duyurulmaktadır. Bunun sonucunda bu ünlü marka ve tedarik zincirinde bulunan yerel firmaların itibarları zedelenmekte, pazar paylarında azalmalar ortaya çıkabilmektedir. Keza çevre bilincinin artışı da yoğun olarak tüketicilerin ilgisini çeken ve duyarlılık oluşturan faktörlerden biridir.

Ancak sendikal örgütlenme ve toplu pazarlık hakkı gibi tüketicilerin direkt olarak tepki vermesi daha güç olduğu alanlarda çok uluslu şirketlerin daha esnek davrandıkları görülmektedir. Bu alanda çalışan uluslararası sivil toplum örgütlerini sorumlu olmaya teşvik eden temel faktör, küresel anlamda işgücünün çıkarlarını korumak olduğu kadar üyesi bulunan markanın da itibarını korumak ve daha esnek bir yaklaşımı benimsemek olduğu söylenebilir.

Bu çalışma içinde değerlendirdiğimiz FLA ya da Adil Emek Örgütü dokuz temel alanda çalışan haklarını korumak ve geliştirmek için çaba harcayan uluslararası sivil toplum örgütlerinden biridir. Bu temel alanlardan biri de Örgütlenme Özgürlüğü ve Toplu İş Sözleşmesi Hakkıdır. FLA‘nın bu alandaki uygunluk göstergeleri 24 madde içinde toplanmıştır.

Ancak FLA denetim sistemine özellikle şikayet eden taraf açısından bakıldığında bu esneklik daha net biçimde gözlenmektedir. İşyeri dene- timleri önce üye firmalar tarafından yaptırılmakta, yeterli görünmez ise FLA denetçi göndermekte, bu denetimler sonucu beklenen iyileştirmeler cevap vermez ise, hazırlanan rapor kamuoyu ile paylaşılmaktadır. Raporun ise web sitesinde yayımlanmasının etkileri ise ancak başka sivil toplum örgütleri tarafından paylaşılması halinde mümkün olabilmektedir.

Buraya kadar aktarılan yöntemlerin tahmin edileceği gibi uluslararası sivil toplum örgütü FLA’nın denetim mekanizmasının oldukça esnek bir yapıda olduğu ve resmi olmayan (enformel) düzenlemeleri içerdiğini belirtmek mümkündür.

Bu örgütün çalışan haklarını savun- mada ne ölçüde bir gelişme sağladığına ilişkin farklı görüşler bulunmaktadır. FLA’nın başındaki yöneticinin bile bu konuda kısmi tereddütler taşıdığını görmekteyiz. FLA misyonunun yerine getirilmesi, çalışanların yaşam koşullarını iyileştirme ve hedeflerin gerçekleştirilmesi konusunda FLA Başkanının bile emin olamadığı bir durum bulunmaktadır.

Örnek olarak FLA’ya üye olan kuru- luşların denetimden geçebilmesi, zamana bağlı ve oldukça esnek bir yapıdadır. Özellikle yeni üyelerin çok azının denetimlerden geçtiği anlaşılmaktadır. Bazı ünlü markaların tedarik zincirlerinde olan firmaların küresel çalışma ve insan hakları konularındaki olumsuz örneklerinin belgelendiğini görmekteyiz (Tecavüz, işkence ve cinsel istismar gibi konular) (S.Prakash- J.Rovenpor 2016: 5-36).

Bir Denetim Süreci

Bir örnek olay çerçevesinde sunulan FLA denetimi yabancı bir markanın Türkiye’deki işyerine aittir. Bu denetimde şikayetçi tarafın FLA’ya başvurması ile süreç başlamıştır. A markası hazır giyim alanında üretim yapan bir firmadır. Bu firmada yılında bir sendikal faaliyet başlar. Bu sendikal faaliyetin işyerinde duyulmasından sonra çeşitli nedenlere dayalı olarak işten çıkarmalar başlar. İşçilerin üyesi olduğu sendika bu işten çıkarmalara karşı iş mahkemelerinde işe iade ve sendikal tazminat davaları açar. Bir yandan da A markası üyesi olduğu FLA’ya şikayet edilir. Bu şikayet üzerine FLA prosedürü işletilerek markanın kendi iç denetimini yapması istenir. Marka önce bu denetimi yapmayarak kendisini denetlemesi için FLA‘a çağrı yapar. FLA bu çağrı üzerine kendi denetim ekibini ve bağımsız denetçi ile birlikte firmada denetimi tamamlar. Bu denetim FLA işyeri davranış kurallarına uygunluğunun genel anlamda denetlenmesi biçiminde gerçekleşir. Bu rapor tarafların da onayı alınarak yayımlanır. Bu denetim sonrasında sendikal hak ihlallerinin devam ettiği ilgili sendika tarafından bir kez daha FLA’ya yansıtılınca 8 ay sonra sadece işten çıkarılan iki işçi ile ilgili olarak yeni bir denetim daha gerçekleşir. Firma şikayet olan alanda bu kez kendi iç denetimini gerçekleştirmiş ve şikayete konu olan herhangi bir bulguya rastlanmadığını FLA’ya bildirmiştir. FLA bu sürecin sonunda bağımsız denetçi görevlendirmiş ve nihai raporu hazırlatmıştır. Bu rapor sadece bir durum saptaması değil aynı zamanda işletmeden sendikal açıdan ortaya çıkan sorunların çözümünü sağlamak için önerileri de içermektedir.

Sonuç ve Tartışma

Farklı amaçlara göre örgütlenen sivil toplum örgütleri bulunmaktadır. Adil Emek Örgütü sosyal politikaların birçok alanında etkin denetimler yaparak üyeleri üzerinden norm ve politika oluşturulmasında ve uygulamasında etkili olmaktadır. Uluslararası sosyal standartların oluşmasında ve uygulanmasında bu örgütün son yirmi yıldır önemli çabaları bulunmaktadır. Dünyanın birçok yerinde imalat sanayi alanında yapılan çok sayıda denetim ve bu olgunun markalar üzerinde yarattığı baskı nedeni ile bir ölçüde çalışan haklarında “zoraki” bir iyileşmeden söz edilebilmektedir.

Ancak burada söz edilen iyileşmenin niteliği “hayırsever bir çabanın üzerine çıkması” noktasında ciddi kaygılarımız bulunmaktadır. Batılı tüketicilerin iyi niyetli çabaları, üniversite öğrencilerinin duyarlılığı ve markalardan hesap sorması üzerine gelişen bir sivil toplum örgütünün neo liberal politikaları bütünü ile dönüştürme gibi bir gayreti bulunmadığı açıktır. Bu anlamda Adil Emek Örgütü’nün markalar üzerindeki denetimleri ve iyileştirme çabalarının belirli bir sınıfsal ideolojiden yoksun bulunması, çalışan haklarında sadece küçük ilerlemeler sağlamanın ötesine geçemediğini görmekteyiz.

Buna rağmen, markalar ve tedarikçilerinin FLA ya üye olma nedeni ile zorunlu olarak özen gösterdikleri normların mevcut endüstri ilişkilerini bir ölçüde insanileştirmektedir. Özellikle sendika ve toplu pazarlık hakkının ihlali gelişmekte olan ülkelerde en sık rastlanan olgulardan biridir. Gelişmekte olan ülkenin hukuksal normları bu tür hak kayıplarını önlemede sınırlı iyileştirmeler içindedir. FLA ve benzeri örgütlerin Markalar ve tedarikçileri kanalı ile başta gelişmekte olan ülkelerde olmak üzere sendikal hak ihlali gibi konularda çalışanların lehine karar almasının sağlamanın mevcut durum düşünüldüğünde işçi sınıfı için bir ileri hamle olarak değerlendirmek gerekir.

Özet olarak çalışanlar açısından örgütlenme hakkının sınırlandırıldığı, işçinin ücret kölesi haline dönüştürülmek istendiği ciddi bir neo liberal dönüşüm süreci içinde bir uluslararası STK’ nın markalar ve ünlü firmalar aracılığı ile bu hakları kabule zorlaması bile tek başına önem arz eder.

İsterseniz bu gelişmeleri mevcut kapitalist sistem içinde işçi sınıfı tarafından ele geçirilmiş ileri mevziler olarak kabul edebiliriz. Elbette yapılanları küçümsemeden, yok saymadan ve hala yapılacak çok şey olduğunun farkında olarak, çalışan haklarının günümüzdeki isyanlarının daha örgütlü hale gelişindeki küçük katkılarını ihmal etmemek gerektiğini unutmamak gerekiyor.

Kaynakça;

  • Erçel,K.(2007) Terhaneler: Emeğin “oryantal “halleri, Birikim Dergisi 217
  • Erdoğdu,S.(2006) Küreselleşme Sürecinde Uluslararası Sendikacılık, İmge kitabevi, Ankara.
  • Prakash Sethi, Rovenpor Janet(2016).”The role of NGO’s in Ameliorating Swatshop like Condition in the GlobalSupply Chain : The case of Fair Labor Association (FLA) and Social Accountability İnternational(SAI),Bussinees and Society Review 121:1 5-36.
  • Marx.A(2008) Limits to on State Market Regulation : A qualitative comparative analysis of the international sport footwear industry and the Fair Labor Association, Regulation &Governance (2008) 2, 253-273 http://www.fairlabor.org/tr/our-work/labor-stand- ards
print
Notes:
1. Aktarılan bilgiler için referans aksi belirtilmedikçe http://www.fairlabor.org/ dan alınmıştır.