Öğrenci Gözünden: Üstyapı’yı Tekrardan Fakültede Tartışmak

Bu sayımızda Öğrenci Gözünden sayfalarını, üniversitelerin giderek bilimsel üretim merkezleri olmaktan çıktığı bir dönemde, yeni bir ülke yeni bir üniversite mottosuyla yola çıkan ve bu mücadeleye üniversite öğrencilerinin üretimleriyle katkı koymasını sağlayan, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi ve Siyasal Bilgiler Fakültesi öğrencileri tarafından çıkartılan “Üstyapı” Fanzin’in tanıtımına ayırdık. Bu tanıtım yazısı vesilesiyle arkadaşlarımıza Hukuk Defterleri dergisi olarak çalışmalarında başarılar diliyoruz.

 

Üstyapı Fanzin, İstanbul Üniversitesi’nde Siyasal Bilgiler Fakültesi ve Hukuk Fakültesi öğrencilerinin yan yana gelerek hazırladığı bir fanzin. İki fakültenin tarihsel bağdaşımına bakıldığında da İstanbul Üniversitesi’nde SBF’nin, Hukuk Fakültesi’nde çalışan profesörlerce kurulması, simgesel olarak aradaki bağı anlatmaya yetiyor. Tabii ki Üstyapı Fanzin’i hazırlayan ekip sadece bu tarihsel bağlamdan dolayı yan yana gelmedi, bu yalnızca metodolojik bir neden olabilir ve Üstyapı isminin veriliş sebebidir. Asıl nedenburjuva ideologlarının yalanlarının her yana bir toz bulutu gibi çökmesiydi ve bu şekilde sınıf mücadelesini üniversite öğrencileri açısından envai çeşit argümanla reddedecek donanımı sağlayan bir üniversite var edildi.

Üniversitelerde yaşanan durumun ağırlığı, üniversitelerdeki sınıf çelişkilerinin perdelenmesi, Üstyapı Fanzin ekibinin, yan yana gelmesinde başat rol oynadı. “Kimin hukuku, kimin siyaseti?” başlıklı ilk sayımızda hukukun sadece hukuk kişilerinden ibaret olmadığını, üniversite öğrencilerinin sınıf siyasetinde nerede olduğunu, Hukuk Defterleri ile hukuksal açıdan iktidarın yalanlarını, sağlık politikalarındaki saldırganlığı işlediğimiz bir sayı çıkartmış olduk. Esasında çekilen perdeye karşı bir ışık da fakültelerimizde biz tutmak istedik.

Bu açıdan üniversitemizde yalnız da değiliz. Bizim gibi, İktisat ve Fen-Edebiyat Fakülteleri öğrencilerinin kendi alanlarına yönelik cevap arayan “Altyapı” ve “Kuvve” adlı fanzinler de mevcut.

***

Üstyapı, düşünsel açıdan “Yeni Bir Ülke, Yeni Bir Üniversite”yi yeniden üreten bir fanzin olmayı hedeflemektedir. Tarih sınıf savaşımlarından ibaretse, üniversiteler de bu savaşımın muharebe alanlarından biridir ve Üstyapı Fanzin emekçilerin safındadır.”

***

Üniversitelerin Türkiye’deki değişimini memleketteki ve dünyadaki ekonomik ve politik gelişmelerin uzağına koymanın doğru olmayacağı açıktır. Ekonomideki liberal dönüşüm ve bu değişimin üstyapıdaki etkileri fanzinin konusu olmakla birlikte, içine doğduğu koşulları da yaratan yegane etkendir. YÖK’ün kuruluşuyla birlikte atamacı anlayış, öğretmen ve öğrenci ilişkisine dahi derinden etkide bulunmuş;

öğrenciliği yalnızca geleceğin kalifiye elemanlığına büründürmüştür. Üniversiteler, hangi yönde olursa olsun üretimin merkezleri görüntüsünden uzaklaşmaya devam etmektedir. İktidar ve sermaye odaklı üretimlerin yapılmaya çalışıldığı alanlarda intihallerin gerçekleştirildiği ve bilimsellikten uzak ünvan pazarları görüntüsündedir.

Öğrencilerinin ise üniversitede toplumsal üretime katkıda bulunabilmesi için hemen hemen her yol kapatılmış durumda. Serbest piyasaya ve kariyerizme endeksli etkinlikler akılları bir örümcek ağı gibi örmekle kalmıyor; tüm kültürel, akademik etkinliklerin önünü tıkamaktan ve hayal satmaktan ileriye gidemiyor. Üniversiteleri açlık sınırının altında çalışacak, sermayenin ihtiyacına uygun bir ucuz iş gücü deposuhaline getiriyor. Üniversitelerin meta fetişizmi üzerine kurulan bu yapısı yerine toplumcu düşünceyi tekrardan üretiyoruz. Memleketin ortaçağ karanlığına döndüğü bugünlerde bizler de tekrardan üniversitelerde aydınlanmanın meşalesini yakabilmek için bir kibrit çakıyoruz.

print