Dünyada ve Türkiye’de sermaye sınıfı kapitalizmin yakın dönem krizini aşmak için uzun zamandır arayışta. Bu arayış, sermayenin daha hızlı hareket edebilmesi, rekabetin güçlendirilmesi gibi ihtiyaçlara cevap olma arayışı. Bu arayışın ürünü neo-liberal politikaların hedefi ise, sosyal devlet oldu. Yeni dünya düzeni, sosyal devletin çöküşüne sahne oldu. İşçi sınıfının ve emekçilerin kazanımları tek tek ellerinden alındı, alınmaya da devam ediyor. Türkiye’de yaşanan sistemsel dönüşüm sürecinin bununla bağlantılı olduğu da açık. 11. sayımızda biz de, sosyal devletin çöküşünü farklı yönleriyle ele almak istedik.
Dosya kapsamında anayasa hukuku araştırma görevlisi arkadaşımız Gözde Atasayan “Karşılaştırmalı Anayasa Yargısında Sosyal Haklar: Güney Afrika, Hindistan ve Türkiye” başlıklı yazısıyla sosyal hakların yargısallaştırılmasına ilişkin bir inceleme yaparken, Prof. Dr. İzzettin Önder iktisadi açısından dosya konusunu “Sosyal Devletin Çöküşü” yazısında değerlendirdi. Kapitalizmin geldiği noktada sporun nasıl ele alındığını Kerem Usluer “Yeni Spor Anlayışı” başlıklı yazısında kaleme alırken; yayın kurulu üyemiz avukat Bilgütay Hakkı Durna, “İşçilerin Direniş Kenti: Zonguldak” yazısında bir zamanlar işçi sınıfının kalesi olan Zonguldak’ı yazdı. Avukat H. Murat Yurttaş ise sosyal devleti, “Sınıfın Çekilmesi, Sosyal Devletin Çöküşü” başlıklı yazısıyla sistem ve sınıflar açısından değerlendirdi.
***
Ocak ayı, ülkemizdeki birçok faili meçhul cinayeti bize tekrar ve tekrar hatırlatıyor. Uğur Mumcu, Hrant Dink gibi aydınlarımız tam da bu ayda katledildi. Sivas katliamında kaybettiğimiz değerli yazarımız Behçet Aysan’ın sevgili kızı Eren Aysan, faili meçhul cinayetleri, bunlar karşısında devletin ve yargının durumunu bu sayımızda kaleme aldı. Bu vesileyle, Hukuk Defterleri olarak ülkemizde faili meçhul cinayetlerde katledilen tüm aydınlarımızı saygıyla ve özlemle anıyoruz.
***
11. sayımızda, ceza hukuku ve yargılamalarındaki değişim ve dönüşüme ilişkin de dört yazı yer alıyor. Yargıç Dr. Enver Kumbasar yazısında düşman ceza hukuku kavramını değerlendirirken, Yargıç Murat Aydın SEGBİS sistemini ve sanıkların duruşmalarda bulunma hakkını KHK ile değişen düzenleme ışığında ele aldı. Yayın kurulu üyemiz avukat Ertekin Aksüt de günümüzde suçların öngörülemez hale gelmesini örneklerle açıkladığı yazısı ile katkıda bulundu. Değerli arkadaşımız ceza hukuku alanında çalışan araştırma görevlisi Baran Kızılırmak ise ceza muhakemesi hukukunun organize suçluluk karşısında dönüşümünü dergimiz için değerlendirdi.
Yine bu sayımızda, başka çok değerli yazarlar da okuyucularımızla buluşuyor. Yargıçlar Sendikası başkan yardımcısı Nuh Hüseyin Köse, iş yargılamasındaki değişiklikleri dergimize değerlendirirdi. Hukuk fakültesi öğrencisi iken yazılarıyla dergimize katkı koyan Berkay Çelen, hukuk fakültesini bitirdikten sonra stajyer avukat olarak yaşadığı sorunları ve bu kuruma ilişkin değerlendirmelerini dergimiz için kaleme aldı. Mercek sayfasında yayın kurulu üyemiz Evrim Şenöz, son KHK’ları ve ülkede gelinen süreci değerlendirdi. Hukuk Felsefesi sayfasında yayın kurulu üyemiz Gökçe Çataloluk, KHK ile gelen tek tip kıyafet uygulamasını ele alırken, Hukuk ve Sanat sayfasında yine yayın kurulu üyemiz Selin Aksoy, Sevgi Soysal’ın cezaevinde geçirdiği günleri ve uygulamaları anlattığı “Yıldırım Bölge Kadınlar Koğuşu” kitabını değerlendirdi. Mizah sayfamızda ise sevgili arkadaşımız Avukat Hüsnü Niyetli, yargıdaki dinselleşmeyi mizahi bir dille yaşadığı bir olay üzerinden anlattı.
***
Bu sene her ay yapmayı hedeflediğimiz atölyelerimize başlıyoruz. Ocak ayında gerçekleşecek ilk atölyemiz iş yargılamalarındaki değişikliklere ilişkin olacak. 27 Ocak Cumartesi günü saat 14.00’da Carmela Cafe Kadıköy’de söz konusu değişiklikleri tartışmaya okuyucularımızı bekliyoruz.
***
12. sayımızda 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü vesilesiyle, günümüz Türkiye’sinde kadını, kadın haklarını ve kadın mücadelesini ele almak istiyoruz. Bu konuda sizlerden gelecek öneri, yazı ve katkıları beklediğimizi hatırlatmak isteriz.
Gelecek sayıda görüşmek dileğiyle, iyi okumalar.