Yapay zekâ tartışmaları üzerine

Dünyada ve Türkiye’de yapay zekâ tartışmaları teknolojideki gelişmeler ve ekonomik krizin etkileri arttıkça daha fazla tartışılmaya başlandı. Yapay zekâ insanlığın sonu mu olacak yoksa özgürlüğünün aracı mı? İnsanları işsiz mi bırakacak, kimi meslekler yok mu olacak? Peki ya yapay zekâ hukuki bir özne olarak kabul edilecek mi? Hukuk ve hukukçular bu gelişmelerden nasıl etkilenecek? Tüm bu ve benzeri sorulara herkes bir cevap arıyor. Biz de Hukuk Defterleri olarak yapay zekâ tartışmalarını bu sayımızın dosya konusu olarak ayrıntılı bir şekilde ele almak istedik.

Yapay zekâ tartışmaları” başlıklı dosyamızda, yayın kurulu üyemiz Selin Aksoy’un değerli hocamız Prof. Dr. Cem Say ile gerçekleştirdiği “İnsanlık Çağ Değişimi Yaşıyor: Yapay Zekâ” başlıklı söyleşi konuyu teknik açıdan anlayabilmemiz için bize ışık tuttu; Kocaeli Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü Araştırma Görevlisi Ömer Furkan Özdemir “Bilimkurgudan Gerçeğe: Robotlar da Sosyal Adalet İster mi?” başlıklı yazısında robotların sosyal adalet talep edebilmelerinin mümkün olup olmadığına ve bunun nelere/nelerle bağlı olduğuna dair görüşlerini bizlerle paylaştı. Danışma Kurulu üyemiz Doç. Dr. Sevtap Metin, “Robot ve İnsan İlişkilerine Dair Kısa Saptamalar” yazısında yapay zekâ konusunu; hukuki sorumluluk, yapay zekanın hukuk öznesi olup olmayacağı ve roboetiğe ilişkin soru ve tartışmalar üzerinden incelerken; Av. Dr. Başak Ozan Özparlak ise “Otomatik Hukuk: Hukuk Sisteminde ve Mesleğinde Yapay Zekâ” başlıklı yazısında yapay zekâ konusunu, hukuk bilimi ve hukuk alanındaki mesleklere ilişkin gelişmeler ve gerçekleşen/ gerçekleşecek etkileri üzerinden değerlendirdi.

***

20. sayımızda dosya konusu yazılarıyla birlikte, yine dostlarımızın değerli yazıları yer alıyor.

Türkiye’nin gündeminde önemini koruyan tartışmalardan biri de nafakaya ilişkin. İstanbul Aydın Üniversitesi Hukuk Fakültesi Araştırma Görevlisi Hande Doğan, “Yoksulluk Nafakasında Mağdur Taraf Sorunu” başlıkla yazısında yoksulluk nafakasını ve yapılmak istenen değişikliğin ne anlama geldiğini değerlendirdi.

Mercek sayfasında yayın kurulu üyemiz Evrim Şenöz yargı strateji belgesini değerlendirirken; Hukuk Tarihisayfasında danışma kurulu üyemiz Av. Cem Alptekin, vekilliğini de yapmış olduğu ve gladionun mahkeme tarafından kabul edildiği Türkiye’nin ilk davası olarak tarihe geçen ancak sonunda tüm siyasi davalar gibi üstü kapatılan 16 Mart Katliamı davasını “Kontrgerilla Hukukuna Reddiye” yazısında kaleme aldı.

Hukuk ve Sanat sayfasında ise yayın kurulu üyemiz Av. Selin Aksoy’un adli tatil için kitap önerilerini inceleyebilirsiniz. Bu vesileyle, iyi tatiller ve keyifli okumalar dileriz.

Mizah sayfasında Hüsnü Niyetli arkadaşımız, bu sayıda da “Bay Q” yazısıyla yargılamalarda adeta “korunan”, aynı dosyada yargılananlar tutuklanırken kendisi bulun(a)mayan/ tutuklan(a)mayan ve bir türlü ceza al(a)mayan o şanslı sanıkları yani adalet sistemimizin bir başka yüz akını(!) yine mizahi diliyle ele aldı.

***

Hukuk Defterleri atölyeleri Temmuz ayı itibariyle bu dönemini de bitiriyor. Ekim ayı ile birlikte İstanbul, Eskişehir ve Kocaeli illeri başta olmak üzere yeni döneme başlayacağımızı paylaşmak isteriz. Okurlarımızdan yeni atölyelerimize ilişkin hem şehir hem de konu önerilerini bekliyor olacağız.

***

Dergimizin Eylül- Ekim aylarına ait olan 21. sayısının dosya konusunu “Türkiye’nin Yeni Yargısı” olarak belirledik. Bu konuda sizlerden gelecek öneri, yazı ve katkıları beklediğimizi hatırlatmak isteriz.

Gelecek sayıda görüşmek dileğiyle, keyifli okumalar…

print