Yoksulluk Nafakasında Mağdur Taraf Sorunu

Daha çok süresiz nafaka adıyla ifade edilen yoksulluk nafakası, günümüzde süreyle sınırlandırılması veya bazı ölçütlere bağlanması gibi tartışmalara konu olmaktadır. Yoksulluk nafakasının süreli hâle getirilmesi için yasal düzenleme yapılmasına dair çeşitli hazırlıkların olduğu ifade edilmektedir. Ancak giderek artan tartışma ve hazırlıklar çoğunlukla, yoksulluk nafakası borçlusu olan eşler açısından ele alınmakta ve hükmün koruma amacından sapılmaktadır. Bu yazımızda, yoksul hâle düşen (genellikle kadın) eşe dair sorunlar temelinden çözülmeden yapılacak kanuni düzenlemenin, bir çözüm değil yeni adaletsizlikleri beraberinde getirebileceği incelenmektedir.

Genel Olarak Yoksulluk Nafakası

Yoksulluk nafakası, evliliğin boşanma ile sona ermesinin mali sonuçlarından biridir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu m.175, boşanma hâlinde eşlerden birinin diğerinden yoksulluk nafakası istemesi imkanını tanımıştır. Yoksulluk nafakası yürürlükten kalkan 743 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 144. maddesinde nafaka başlığı altında da düzenlenmişti. Buna göre; “Kabahatsiz olan karı yahut koca, boşanma neticesinde büyük bir yoksulluğa düşerse, diğeri boşanmaya sebebiyet vermemiş olsa dahi, kudreti ile mütenasip bir surette 1 sene müddetle nafaka itasına mahkum edilebilir.

print