Hukuk Tarihi: Yıldız Çadır Mahkemesinde Yargılanan Kimdi? Mithat Paşa Mı Kanun-ı Esasi Mi?

Mithat Paşa kimdir?

Bu makalenin konusu, çağdaşlaşma tarihimizde çok önemli bir yeri olan Mithat Paşa’nın 1876 Kanun-ı Esasi’nin ilan edilmesinde oynadığı rol sonrasında başına gelenlerdir. Konu burada Türk hukuk ve siyasi tarihi açısından irdelenmeye çalışılacaktır. Mithat Paşa’nın XIX. Asrın son çeyreğinde Babıali bürokrasisi içinden yükselerek sadrazam oluşu Osmanlı bürokratik reform sürecinin bir sonucu olarak yorumlanabilir. Mithat Paşa yaşadığı çağda önemli bir siyasi aktör olmasının ötesinde, Jön Türk kuşağı, İttihat ve Terakki ve cumhuriyet önderleri açısından “hürriyet şehidi”dir.1 Kimliği ve misyonu üzerindeki tartışmanın temel sebebi budur.

Kanun-ı Esasinin İlanı: Mithat Paşa’nın sadareti ve azli

II. Abdülhamit Kanun-ı Esasiyi ilan eden padişah olsa da sürecin önderi ve meşrutiyetin ilk sadrazamı Mithat Paşa’dır. Meşrutiyet rejimine geçildikten sonra, “Saraya değil, millet temsilcilerine karşı sorumlu bir başbakan” gibi davranmıştır. Bu tavır elbette Osmanlı yönetici – seçkinler sınıfının idare anlayışından radikal bir kopuşu simgelemekteydi. Bu nedenle kopuş denemesi uzun sürmeyecek, Paşa’nın 49 günlük sadareti 5 Şubat 1877’de azil ve sürgün ile sonuçlanacaktı.2 İtalya, İspanya, Fransa, Avusturya ve İngiltere’de bir yıl kadar süren sürgün hayatından sonra Girit’te zorunlu ikamete tabi tutulması, arkasından Suriye ve Aydın (İzmir) valiliği görevine getirilmesi, potansiyel alternatif iktidar odağını el altında tutma siyaseti olarak yorumlanabilir.3 Reformist kanadın diğer temsilcileri Ziya Paşa

ve Namık Kemal’e-aynı dönemde- uygulanan rejimlerin benzerliği anlamlıdır.

Mithat Paşa’nın Yıldız Çadır Mahkemesinde yargılanması

Mithat Paşa, 1881 yazında devrik sultan Abdülaziz’in katli davasında mahkûm edilen 11 kişiden biridir.5 Gerçekte bu dava, Osmanlı yönetici- seçkinler sınıfı içinde 1860’lardan beri devam eden cepheleşmenin bir hesaplaşmaya dönüşmesi olarak yorumlanmalıdır. Dava her ne kadar, Abdülaziz’in katlini örgütleyenlerin yargılanması biçiminde cereyan etmişse de, başını Mithat Paşa’nın çektiği liberal- reformist kanatla, Ahmet Cevdet Paşa’nın ideolojik önderi olduğu muhafazakâr kanat arasında cereyan eden bir hesaplaşmadır.

Bu hesaplaşmada ilk turun galibi Kanun-ı Esasiyi ilan ettirip, sadarete Mithat Paşa’yı getiren reformistler iken, ikinci turun galibi Yıldız olağanüstü mahkemesi ile (Çadır Mahkemesi) tutucu kanat olmuştur. Bu yargılama Sultan Hamit istibdadına ideolojik ve politik meşruiyet zemini sağlanmıştır.

***

Yazının devamını Hukuk Defterleri’nin 32. sayısında okuyabilirsiniz. 

print