“Yeni Türkiye” Hukukunun En Somut Örneği Olarak Gezi Davası

AKP’nin 20 yıllık iktidarında, toplumun her alanında büyük dönüşümler gerçekleştirdiği hepimizin malumu. Bürokrasiden emniyete, ordudan eğitime her alanda baştan aşağı değişimlere hep birlikte tanıklık ettik. Liyakatin ayaklar altına alındığı, devlet kademelerinin adeta siyasi iktidarın parti binalarında oluşturulduğu bir dönüşümden hukuk alanının da etkilenmemesi düşünülemezdi. Ergenekon, Balyoz, Oda Tv, ÇYDD davası gibi davalar ile başlayan, 2010 referandumu ile yasal zeminini elde eden, 2010 referandumunu birlikte kazandıkları Cemaat ile anlaşmazlığa düşünce de yeni müdahalelerle dönüştürülen yargının iktidara olan bağlılığını tarif etmek bu derginin okurları açısından sıkıcı olacaktır. O nedenle, bu giriş kısmını burada sonlandırarak AKP’nin ülkemizde yarattığı hukukun somut bir özeti olan Gezi Davası’nı incelemeye çalışalım.

Ne Olmuştu?

2013 yılının Mayıs ayının sonlarında Taksim’de bulunan Gezi Parkı’nda başlayan direnişin, Haziran ayı itibariyle tüm ülke sathına yayılması ile milyonlarca yurttaşımız sokağa çıkmıştı. Gerçekleşen eylemlerde şiddetli polis müdahaleleri yaşandı ve gencecik yurttaşlarımız hayatını kaybetti. AKP’nin, halktan görmüş olduğu en büyük tepkiye karşı bir savaş başlatacağı ve bu direnişin meşruluğunu yok etmek isteyeceği “Kabataş yalanı” veya “camide içki içtiler” yalanın da görüldüğü gibi o günden belliydi.

Gezi Parkı eylemlerini ‘’suç’’ kabul eden ilk dava 2014 yılında açıldı. Mücella Yapıcı’nın da aralarında bulunduğu 26 kişi hakkında ‘’örgüt kurmak ve yönetmek’’ ve ‘’Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununa Muhalefet’’ iddiasıyla İstanbul 33. Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan davada yargılanan tüm sanıklar, 29 Nisan 2015 tarihli duruşmada beraat etti. Gezi ile ilgili hukuki süreç ise beraat kararlarının ardından da devam etti.

Gezi Parkı direnişinin ilk günlerinde Savcı Muammer Akkaş tarafından da bir soruşturma başlatıldı. Bu soruşturmada, savcı talimatı ile birçok kişinin telefonları dinlendi ve soruşturma dosyasına delil olarak eklendi. Savcı Muammer Akkaş, 17-25 Aralık operasyonlarında yer aldığı gerekçesiyle soruşturmadan el çektirildi ve yerine başka bir savcı atandı. Savcı Akkaş, meslekten ihraçedildi,yurtdışınakaçtıvehalihazırdada FETÖ/PDYüyeliğindendolayıhalaaranmaktadır.

FETÖ/PDY üyeliğinden dolayı aranan bir savcı tarafından başlatılmış soruşturma ise aynen devam etti. Yerine atanan savcı da eski deliller ile soruşturmayı sürdürdü. Süreç içerisinde, 18 Ekim 2017’de Osman Kavala Atatürk Havaalanı’nda gözaltına alındı. ‘’Gezi olaylarının yöneticisi ve finansörü’’ olmakla suçlanan Kavala’nın, 1 Kasım 2017’de tutuklandığı duyuruldu. İkinci dava ise, ilk davanın açılışından beş ve beraat kararlarının üzerinden dört yıl geçmesinden sonra, 2019 yılının Haziran ayında açıldı.

print