Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS), 14 Ekim 1959 tarihinde İstanbul’da 11 girişimci tarafından kuruldu. MESS’in işçi sendikalarıyla toplu pazarlık masalarında doğrudan teması ise 1963 yılında grev hakkını da tanıyan toplu pazarlık sürecinin kurallarını ortaya koyan 274 ve 275 sayılı yasaların yürürlüğe girmesinden sonra oldu.
MESS toplu pazarlık masalarında sert ve uzlaşmaz bir profil çizmiş, bu Maden-İş’le 1963- 1964 döneminde yürüttüğü 60 işyerini kapsayan ilk önemli toplu pazarlık sürecinde zaman zaman kendi üyesi olan işverenlerin bile tepkilerine neden olmuştu. 1964 yılından 1970 yılı sonlarına kadar olan dönemde MESS hemen her zaman toplu pazarlık müzakerelerini kilitlemiş, zaman zaman işverenler MESS’ten istifa ederek işçi sendikalarıyla toplu sözleşme imzalamışlardı (Maden-İş, 20 Haziran 1964; Maden-İş, 12 Ağustos 1964; Maden-İş, 1965: Grevler 1-16; Otomobil-İş, 1970). Bu dönemde Otomobil- İş’in uyguladığı 4 grevin tamamı MESS’e karşı yapılmıştı. (Otomobil-İş, 1970) MESS daha kuruluş yıllarından başlayarak çatışmacı/ uzlaşmaz bir toplu pazarlık kültürünün sermaye kesimindeki en önde gelen temsilcisi oldu.
Ancak MESS’in, toplu pazarlık sürecinin büyük ölçekli bir ekonomik/siyasi mücadeleye dönüşmesine yol açan politikalarının hazırlandığı ve hayata geçirildiği dönem, yükselen solun sendika hareketiyle güçlü bağlar kurduğu ‘70’li yıllarla başlar. ‘70’ler, MESS’in siyasi ve “sınıf” kimliğinin de belirgin biçimde ortaya çıktığı yıllardır.
Tek Tip Sözleşme Politikası: Grup Sözleşmesi
1971 yılı biterken MESS de toplu pazarlık sürecine ilişkin yeni arayışlara yönelmiş, kısa sürede işçi-işveren ilişkilerinde köklü bir dönüşüme yol açacak ilkesel bir tercih/tutum ortaya koymuştu: “tek tip sözleşme politikası.” Bu politika 15-16 Haziran direnişinin ardından 12 Ağustos’ta toplanan MESS Sendika Meclisi’nde tartışıldı, 21 Eylül 1971’de toplanan MESS 12. Genel Kurulu’na taslak olarak sunuldu. Taslak 14 Kasım 1972’de toplanan 14. Genel Kurul’da onaylanarak kesinlik kazandı (MESS, 1999 C 1: 389).
MESS’in bu politikasının geri planında 15- 16 Haziran direnişine neden olan 1317 sayılı Kanun’la 274 sayılı Sendikalar Kanunu’nda yapılan değişiklik paralelinde 275 sayılı Kanun’da da değişiklik yapılması ve kanun yoluyla işyeri düzeyinde toplu sözleşmelerin ortadan kaldırılarak sadece işkolu sözleşmelerinin bağıtlanabilmesine olanak veren bir toplu pazarlık modeli oluşturulması beklentisi vardı (MESS, 1999 C 1: 391). MESS’in amacı, tek tip sözleşme politikası uygulanarak toplu pazarlığın geriliminin tek tek işyerlerinin üzerinden alınabilmesi, işyerleri arasındaki farklılıklar nedeniyle ortaya çıkan haksız rekabetin ortadan kalkması ve buna bağlı olarak da sendikalar arasındaki rekabetin anlamını yitirmesiydi. Ancak MESS’in beklediği kanun değişikliği gerçekleşmedi.
***
Yazının devamını Hukuk Defterleri’nin 24-25. sayısında okuyabilirsiniz.