1) Yürürlükteki Düzenlemeler ve 2017 Anayasa Değişikliği Açısından Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnamelerinin Onaylanmasına İlişkin Anayasa Hükümleri
Anayasa’nın 121. ve 122. maddelerinde Olağanüstü Hal Kanun Hükmünde Kararnamelerin (KHK) Resmî Gazete’de yayımlandıklarıgünTürkiyeBüyükMilletMeclisi’nin (TBMM) onayına sunulacakları belirtilmiştir. 1982 Anayasası böylece, çıkarılan olağanüstü hal KHK’leri için TBMM’nin siyasi denetimini öngörmüştür. Anayasa’nın bu hükmüne karşın bu olağanüstü hal KHK’lerinin hangi usulle ve ne kadar süre içerisinde görüşüleceği hususu belirlenmemiştir. Nihayet TBMM 1996 senesinde 424 sayılı kararıyla yaptığı içtüzük değişikliğiyle, olağanüstü hal KHK’lerinin 30 gün içerisinde genel kurul gündemine alınmasını öngörmüştür. Ancak bu noktada bu olağanüstü hal KHK’lerinin TBMM tarafından görüşülmemesi durumunda ise bir yaptırım öngörülmemiştir. Bu yönüyle İçtüzük’teki düzenlemenin bir yaptırımı olmadığı belirtilmiş ve olağanüstü hal KHK’sinin iptal edilene kadar bütün sonuç ve hükümlerini doğurmaya devam edeceği savunulmuştur.
Bu konu parlamenter rejim yerine “başkancı” bir siyasal rejimi öngören 6771 sayılı Anayasa Değişikliği’nde de düzenlenmiştir. 24 Haziran 2018 tarihinde ilk tur yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sonrasında seçilen Cumhurbaşkanının göreve başlaması ile yürürlüğe girecek anayasa değişikliği ile düzenlenmiş 119. maddenin 6. fıkrası uyarınca, olağanüstü hal sırasında çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnameleri3 üç ay içerisinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde görüşülür ve karara bağlanır. Aksi durumda ise olağanüstü hallerde çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin kendiliğinden yürürlükten kalkması öngörülmüştür. Madde, tam bu noktada savaş ve mücbir sebeplerle Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin toplanamaması durumunu ise istisnai bir durum olarak öngörmüştür. Yürürlükteki düzenlemeye nazaran kuşkusuz daha güvenceli bir denetimi4 öngören bu değişiklik, mücbir sebep kavramı ile içerdiği muğlaklık açısından ise eleştiriye açıktır.
Olağanüstü hal KHK’lerinin TBMM tarafından onaylanmasına ilişkin bu Anayasa hükümlerini ortaya koyduktan sonra öğreti ve Anayasa Mahkemesi’nin bu konuya ilişkin tespitleri kısaca tartışılmalıdır.
…
Yazının devamını Hukuk Defterleri’nin 13. sayısında okuyabilirsiniz.