Krizlerin ülkesi Türkiye…

Türkiye, uzunca bir süredir krizlerle yönetiliyor. Bazı kriz dinamikleri iktidarın düğümlendiği süreçleri geride bırakma görevini görürken, bazıları da AKP’ye ayak bağı olmaya devam ediyor. 41. sayımızın dosya konusunda bu krizleri ve AKP’nin bu krizlerden çıkış arayışlarını ele almak istedik.

AKP’nin krizleri ve çıkış arayışları” başlıklı dosyada Avukat Doğan Erkan, sürekli gündeme getirilen yeni anayasa başlığını ve Türkiye’nin yeni bir anayasa ihtiyacı olup olmadığını “Eksik Hegemonya, Türkiye’nin Bir ‘Yeni Anayasa’ İhtiyacı Var mı?” başlıklı yazısında değerlendirirken; seçimler ülkesi hâline gelen Türkiye’de, son yerel seçimlerde ortaya çıkan sonucun ve sonrasının nasıl değerlendirilmesi gerektiğini Avukat Bilgütay Hakkı Durna “Seçimi kim kazandı?”başlığıyla ele aldı. Danışma Kurulu üyemiz Emekli Yargıç İbrahim Fikri Talman ise, en son Anayasa ve Yargıtay arasında da kendini gösteren yargıda yaşanan krize ilişkin görüşlerini “Yargıda Yaşanan Krizler ve AKP’nin Çıkış (Çaresiz) Arayışları” yazısında bizlerle paylaşırken; olağanca şiddetiyle hissettiğimiz ekonomik krizi, hem önceki krizler hem de alınan önlemler açısından Danışma Kurulu üyemiz Prof. Dr. İzzeddin Önder “AKP Dönemi Ekonomik Krizler ve Son Dönem Önlemleri” başlıklı yazısında inceledi.

41. sayımızda dosya yazıları yanında gündeme ilişkin yazılar da yer alıyor. Avukat Battal Niyazi Şahin, “Cumhuriyetin Teminatı: 100. Yılında 1924 Anayasası” yazısında kabul edilişinin 100. yılında 1924 Anayasası’nın anlamını değerlendirirken; Araştırma Görevlisi Gözde Türkeli ise, kaybedilen akrabaları için ülkenin yargısız infazlarına, bu infazlar karşısındaki cezasızlık politikalarını karşı 1995 yılının Mayıs ayından beri Galatasaray Lisesi’nin önünde toplanan veya toplanmaya çalışan Cumartesi Annelerinin mücadelesini ve hukuken gelinen noktayı “Cumartesi Annelerinin 1000 Haftalık Adalet Arayışı” başlıklı yazısında bizlerle paylaştı. Dr. Işıl Kurnaz da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin yakın zamanda vermiş olduğu karar üzerinden vicdani ret hakkını ve Türkiye’nin bu konudaki durumunu “1 Günlük Askerlik Hizmeti Vicdani Reddi Nasıl Haklı Çıkarır? AİHM’in Kanatlı/Türkiye Kararı Yeni Bir Perspektif Sunuyor” başlıklı yazısında değerlendirdi.

Bu sayıda da her ay gerçekleştirdiğimiz atölyelerimizde tartıştığımız konuları sizlerle paylaşmaya devam ediyoruz. 41. sayımızda Av. Dr. Murat Özveri, “Türkiye İşçi Sınıfı Üzerine” başlıklı atölyemizin tartışma konularını “İşçisiz İş Hukukuna İtiraz” başlıklı notlarıyla bizlerle paylaşırken; Dr. Öğr. Üyesi Erdi Yetkin de doktora tezi eksenli yapmış olduğumuz “‘Yeni Ceza Hukukuna’ Doğru Hazırlık Hareketlerinin Cezalandırılması Eğilimi” başlıklı atölyemizin raporunu okuyucularımızla buluşturdu. Mizah sayfamızda ise, paketlerle şekillendirilmeye çalışan yargımızı Hüsnü Niyetli, “Paketiniz Hazır” başlıklı yazısında kendi müstehzi tarzıyla ele aldı.

41. sayımızın kapağında çağdaş Türk resminin önemli isimlerinden olan ve yakın zamanda kaybettiğimiz Mehmet Güleryüz’ün bir resmini sizlerle paylaşıyoruz. Kendisini bu vesileyle saygıyla anıyoruz…

Basılı dergiler, kâğıt ve kargo maliyetlerinden dolayı ekonomik açısından zor bir dönem yaşıyor. Biz de bundan nasibimizi alıyoruz. Ama bizler gecikmeli de olsa, sizlerle buluşmak için tüm çabamızı gösteriyoruz. Sizlerden ricamız, dergimizin devamlılığı için destek olmanız; dergimize abone olmanız, aboneyseniz yenilemeniz ya da arkadaşlarınızı da dergimize abone yapmanız. Daha fazla destek olmak isteyen okuyucularımızın da ayrıca bağışlarını kabul edebileceğimizi söylemek isteriz.

42. sayımız, bu sayının gecikmeli çıkmasından dolayı bir aksama uğramadan Ekim sonunda sizlerle buluşacak. Dosya konusunu avukatlık ve barolar olarak belirledik. Okuyucularımızın yazılarıyla da katkılarını her zaman beklediğimizi hatırlatmak isteriz.

Keyifli okumalar dileriz.

print