Başımız sağ olsun

6 Şubat Pazartesi günü, hepimizi derinden etkileyen iki depremle sarsıldık. Büyük bir yıkım; geriye kalan binlerce yıkılan ev, kaybedilen on binlerce hayat ve yok olan yüzlerce aile… Yapıların depreme dayanıksızlığı ve sonrasındaki arama kurtarma çalışmalarındaki eksikliklere ilişkin sorumlular mutlaka ama mutlaka hesap vermeli… Hukukçular olarak ise bunun takibi kaybettiklerimize bizim borcumuz olsun, hepimizin başı sağ olsun.

***

Öncelikle bir aylık gecikme için tüm okurlarımızdan özür dileriz. 38. sayımız deprem öncesinde yayıma hazırlanmışken bu büyük yıkımı yaşadık. Dosya konusu ise “Cumhuriyetin 100. Yılında Hukuk Tartışmaları” olarak belirlenmişti. Bu dosya konusu, Cumhuriyetin 100. Yılında, 2023 yılının ilk sayısı ile birlikte bu tartışmalara başlama ve sonraki sayılarda devam etme amacını taşıyordu. 6 Şubat depremi ve sonrasında yaşadıklarımız ise bu tartışmalara gelecek sayılar için çok daha fazla konuyu ne yazık ki ekledi.

Dosyanın ilk yazısında Dr. Öğr. Üyesi Cemile Turgut, “Cumhuriyet’in 100. Yılında Medeni Kanun” başlığıyla Medeni Kanunumuzun temel ilkelerini ortaya koyarken, tarihsel süreçte gerçekleşen değişikliklerinin yanında önemli kimi konulardaki eksikleri ele alarak bizlere bir perspektif sundu. Ar. Gör. Erdi Yetkin ise, “Cumhuriyet’in İkinci Yüzyılına Girerken Türk Ceza Hukuku İçin İki Önemli Tehlike Kaynağı: Ceza Hukukunda Tersine Dalga ve Tipe Uygunluk Düşüncesinde Değer Erozyonu” başlıklı yazısında ceza normları ve normun kapsamını aşan uygulama örneklerine ilişkin görüşlerini paylaştı. “Altılı Masanın Anayasa Değişikliği Taslağı Üzerine Bir İnceleme” başlığıyla Ar. Gör. Battal Niyazi Şahin, AKP döneminde yapılan anayasal değişikliklere karşı alternatif olarak sunulan ve çokça tartışılan Altılı Masa’nın Anayasa değişiklik taslağını değerlendirdi.

Bu sayımızda, dosya yazılarımız haricinde önemli güncel yazılarımız yer alıyor. Av. Oğuzhan Topalkara “Dünün Muktedirlerinden Bugünün Egemenlerine Politik Miras ve Karar: ÇHD Davası” başlıklı yazıda Kasım 2022’de avukat meslektaşlarımıza mahkûmiyet kararı çıkan ÇHD Davası’ndaki hukuka aykırılıkları bir kez daha gözler önüne serdi. Yakın zamanda “dezenformasyon suçu” diye kamuoyuna duyurulan ancak kamuoyunca “sansür yasası” olarak kabul edilen Türk Ceza Kanuna eklenen hükmü, Ar. Gör. Yalım Yarkın Özbalcı, “Bilgi Çağında Dirilen Arkaik Alışkanlıklar: Gerçeğin Tekelleşmesi yahut TCK m. 217/A” başlıklı yazısında değerlendirdi. Av. Gamze Yentür ise avukatların işçileşmesi olgusunu teorik çerçevede “Hukuk Fakülteleri İşçi Avukat Üretme Fabrikaları” başlıklı yazısında ele aldı.

38. sayımızda beş sabit sayfamızda önemli yazılar bulunuyor. Mercek sayfasında yayın kurulu üyemiz Evrim Şenöz “Bir daha yaşamamak için!” yazıda depremde yaşanılanların hukukçulara getirdiği sorumluluğu ele aldı. Emeğin Notları sayfasında Dr. Öğr. Üyesi Deniz Ugan Çatalkaya, özel yaşam- iş yaşamı ayrımını distopik şekilde ele alan Severance dizisini inceleyerek, günümüz çalışma ilişkilerindeki işçinin temel hak ve özgürlükleri ile işçinin iradesine ilişkin tartışmalara “İnsan Olmaya Bağlı Zayıflıklarından Arınmış İdeal (!) İşçi” başlıklı yazısında ışık tuttu. Kavramları Tersyüz Ediyoruz sayfasında ise Prof. Dr. İzzeddin Önder, devlet, sermaye ve demokrasi kavramlarını “Devlet ve Demokrasi” başlıklı değerlendirmesinde ele aldı. Bu sayıda Atölyelerimizden Notlar sayfasında Ekim 2022’de Dr. Öğr. Ahmet Mert Duygun ile gerçekleştirdiğimiz “Anayasal Bir Hak Olarak Barınma Hakkı” başlıklı atölyemizde tartışılanların özetini okuyabilirsiniz. Mizah sayfamızda ise Hüsnü Niyetli’nin 2022 yılının sonunda açıklanan “yeni” yargı paketi olarak kamuoyuna sunulan düzenlemelere ilişkin eleştirilerini içeren “Akşam’da Bir Haber” başlıklı mizahi yazısı bizleri bekliyor.

***

Yaşadığımız deprem ve kayıplarımız nedeniyle Şubat ayındaki atölyelerimizi bir ay ertelemiş bulunuyoruz. Mart ayında yeniden başlayacak atölyelerimizin bilgilerini sosyal medya hesaplarımızdan duyuracağız.

İyi okumalar dileriz.

print