Yaşlılık

Narayama Türküsü, Keisuke Kinoshita’nın Schiro Fukazawa’nın 1956 yılında yazmış olduğu romanından uyarlayarak, 1958 yılında yaptığı filmdir. 1958 yılında hikayenin daha sertleştirilmiş görüntüsüyle yapılan çekim, aynı yıl Cannes Film Festivali’nde ödül almıştır. Filmin konusu, yoksul bir dağ köyünde bir ailenin oğlu evlenince, evin nüfusu arttığından, geleneklerine sadık olarak evin delikanlısı ninesini sırtına alarak, ölüme terk etmek üzere dağa taşır. Ninesini dağda bırakan delikanlı dönerken kar yağışı başlar. Japon folkloründe kar, bereket demek olduğu için, delikanlı bir an duraklar, fakat ninesini ölüme terk ederek, eve döner.

Yaşlılık bir insanın çalışamayacak ve bakıma muhtaç olacak kadar ileri yaşa geldiği durumdur. Çalışamayacak yaşa gelmiş olan bir insanın bakım ihtiyacı nedeniyle, yaşlılık bireysel bir sorun olmanın ötesinde, toplumsal açıdan sosyo-ekonomik bir sorun oluşturur. Bunun sebebi, sistem mantığı açısından yaşlının bakımı, özel sigorta sistemine tabi olmadığı durumda, sosyal bakım niteliği taşır ve harcamaları toplumun çalışan kesimleri tarafından karşılanır. Söz konusu maliyetin karşılanma biçimi ve tutarı, toplumun yaşlıya bakış felsefesi yanında, maliyetin topluma yıkılış formülü ile de ilgilidir.

Sosyo-ekonomik boyutuyla yaşlılık, toplam nüfus içinde çalışamayacak yaşta insanların toplam nüfusa ya da çalışma çağındaki nüfusa oranı ile ilgilidir. “Genç toplum” ya da “yaşlanan toplum” ifadeleriyle anlatılan, nüfus piramidinin dikey boyutunun alt ve üst kesitlerindeki nüfus birikimi ve bunların birbirine oranıdır. Yaşlı nüfusun genç nüfusa oranı, yaşlı grubun genç ve çalışan nüfus üzerindeki göreli yükünü belirler. Doğum oranı ve yaş beklentisi oranlarına bağlı olarak, ülke ekonomisi üzerinde ileri yıllarda oluşacak yüke göre nüfus piramidi tahminleri yapılarak, vergi ve kamu destekleri ile doğum oranları üzerinde etkili olunmaya çalışılır. Örneğin, 2050 yılı için yapılmış nüfus piramidi tahminlerine göre, üst katmanlara oranla piramidin tabanı ABD’de az farkla geniş, Çin’de daha dar, Hindistan’da ise oldukça geniştir. Buna göre, 2050 yılına doğru, yaşlıların çalışan nüfus üzerindeki yükü, Çin’de ağır, Hindistan’da hafif, ABD’de ise Hindistan’a göre daha ağır olacaktır. Bu ifade, doğal olarak her üç ülkede de ekonomik verimliliğin eşit olduğu görüşü altında geçerlidir.

***

Yazının devamını Hukuk Defterleri’nin 34. sayısında okuyabilirsiniz.

print