Çevre Mücadelesi Bağlamında Yerel Seçimlere Bakış

Yine bir seçim arifesindeyiz ülke olarak. Bu demokrasicilik oyununa pek bayılıyoruz. Başka bir oyunda bilmiyoruz aslında, öğretilmiş çaresizlik bu olsa gerek. Bütün eleştirilerimize rağmen “ama başka çare varmı” diyerek son gün gidip oyumuzu atıyoruz, çözüm olmadığını bile bile. Geri bırakılmış, bıraktırılmış, eğitimden, kültürden yoksun, kulluk güdüsünden kurtulamamış ve birey olamamış topluluklara her seçimde oy kullandırarak egemenliğin kayıtsız şartsız millette olduğu sözüne inanmalarını istiyoruz. Bunun demokrasi ile bir ilgisinin olmadığı açık. Oysa ülkenin gerçek demokrasiye ekmeğe, suya, havaya olduğu kadar acil ihtiyacı var.

Gerçekten de ülke siyasal iktidarın planlı organize hareketi ile iktidarları süresince adım adım demokrasiden uzaklaşmakta, ülke giderek teokratik- otokratik, bir yanıyla İslam’ın bir mezhebine dayandırılan, bir yanıyla İslam’ın dürüstlük doğruluk ve hümanizma barındıran emirleri ile alakası olmayan bir rejime dönüştürülüyor. 100 yıla yaklaşan cumhuriyet kazanımları bir bir yok ediliyor ve demokrasiye ulaşma çabamız geriye döndürülüyor. Temel hak ve özgürlükler, ‘ülkenin bekası’, ‘hain fetö darbesi’ gibi sebepler gösterilerek yok ediliyor. Yine ülkenin 100 yılda biriktirdikleri bütün varlıkları özelleştirme adı altında elden çıkarılıyor, yağmalanıyor, yandaş haramilere ve yabancı emperyal güçlere teslim ediliyor. Ülkenin en temel ve stratejik değerleri, telekomünikasyon idaresi, savunma sanayii, finans sektörü yabancılara devrediliyor. Ülkeyi bir şirket yönetir gibi yönetmeyi marifet zanneden anlayış, siyasi iktidarı tümüyle ele geçiriyor ve artık demokrasiden değil, yönetim şekli olarak şirketokrasiden söz edilen karanlık bir döneme giriliyor. Bunun alt yapısı ise son referandumla tamamlanarak güçler ayrılığından vazgeçilerek güçlerin tek elde toplandığı, göstermelik bir demokrasinin bile yük haline geldiği, siyasi iktidarın ve onun temsilcisi cumhurbaşkanının ülkedeki tek güç olduğu, dünyada örneği olmayan bir rejim kuruluyor. Cumhuriyetle hesaplaşmanın 2023’te tamamlanması hesaplanıyor.

***

Yazının devamını Hukuk Defterleri’nin 17. sayısından okuyabilirsiniz.

print